26 Haziran 2009 Cuma
Ha Gayret, İlk 3 Ay Bitiyor ...
Bir de bu aralar içimi acaip bir mutluluk sarmış durumda... Sanırım insan, her ne kadar isteyerek te hamile kalsa, olanı biteni anca kabullenip durumla tam olarak bütünleşebiliyor. Belki de en kritik dönemleri atlatmış olmanın verdiği rahatlık olabilir... Tam olarak bilemiyorum ama hep diyorum ya şu hamilelik tuhaf bir psikolojik vaka :)
İşin fizyolojik kısmına gelecek olursak, mide bulantıları azalmakla birlikte devam ediyor. Buzdolabı ile aramız hala limoni :) Ama bu aralar bulantılardan daha çok sindirim zorluğu beni mahvediyor. Sanki bişeyler yedikten sonra midemin ortasına koca bir taş oturuyor. Söylenenlere göre bu da normalmiş. Zaten anladığım kadarıyla bu mide doğurmadan normale dönmeyecek :) Ne yapalım artık, tek derdimiz bu olsun...
Bakalım bu hafta bizi neler bekliyor
23 Haziran 2009 Salı
Neler Okuyorum?
Okuduğum bir diğer kitap ise "Bebeğinizi Beklerken Sizi Neler Bekler?". Bu kitapta ise hamileik öncesinden, hamilelik sürecine, doğum ve sonrası dönemine kadar akla gelebilecek her türlü soru detaylı bir şekilde cevaplanıyor. Hamilelik ay ay ele alınmış. Her ay sizi neler beklediğini anlatıyor ve ilgili konular hakkındaki soruları cevaplıyor. Doktor seçiminden, beslenmeye, egzersizlerden, doğum şekillerine, doğum sonrasında anne sağlığından ikinci gebeliğe kadar her türlü bilgi içerisinde mevcut. Hatta çeşitli rahatsızlıklarınız olduğunda ilaç almadan bu rahatsızlıklardan nasıl kurtulacağınıza dair geniş bir liste de var içinde. Kısacası tam bir başucu kitabı...
Eğer etrafınızdan duyduğunuz ya da bildiğiniz benzer kitaplar varsa tavsiyelerinize açığım ;)
22 Haziran 2009 Pazartesi
Gülen Elma Ağlayan Nar
18 Haziran 2009 Perşembe
10. Haftamız Geride Kaldı
Minnoşum bugün itibariyle tam 10 haftalık... Bir araştırayım bakalım ne durumdadır diye ve bakın neler buldum;
- Bebek bu haftadan itibaren embriyo değil fetus olarak isimlendirilmeye başlıyor. Yani bir bakıma en riskli dönemleri geride bırakmış bulunuyoruz.
- Parmakları ve topukları gelişmiş. (En üstteki resim 10 haftalık bir ceninin ayak boyunu gösteriyor)
- Dış kulak ve üst dudak gelişimi tamamlanmış.
- Dış genital bölge gelişimi başlamış.(Cinsiyetini çok merak ediyorum)
- Göz kapakları oluşmuş ama 25.-27. haftaya kadar kapalı kalacakmış.
- Göz rengini belirleyecek iris tabakası oluşmuş.
- Karaciğer çalışmaya ve kan üretmeye başlamış.
- Böbrekler idrar üretmeye başlamış.
Bu arada beni soracak olursanız bulantılarım azalıyor sanırım. Halen mutfağa girmek istemiyorum ama istifra durumları ortadan kalktı gibi gözüküyor. Umarım şu bulantılardan da bir an önce kurtulurum. Gerçi bulantılar geçince bu boğazla ne hal alacağız onu da kestiremiyorum :))
17 Haziran 2009 Çarşamba
Hamilelikte Tuhaf Ruh Halleri :)
Tuhaf diyorum çünkü normalde yapmayacağınız tuhaf davranışlar sergiliyorsunuz bu dönemde...Şimdi size dün yaşadığım başlığa tamamen uyan bir olayı anlatmak istiyorum.
Yaklaşık 3-4 haftadır malum durumlardan evle hiç ilgilenemedim ve ev tam bir çöp ev (mübalağa sanatı) halini aldı. Bu gidişat hayır değil diye temizlik için bir ablayı çağırdım. Feriha Abla'nın da bana ilk gelişi. Kadıncağız rahat rahat çalışsın diye, ki daha çok kendimi düşündüğümden çünkü biri evi temizlerken ne yapacağımı şaşırıyorum, boş boş oturmak tuhafıma gidiyor, attım kendimi dışarılara. Buraya kadar herşey normal...
Öğle saati geldiğinde lokalden birşeyler alıp, Feriha Abla yesin diye eve döndüm. Kadıncağız geleli neredeyse 5 saat olmuştu. Ve daha sadece salonu bitirmiş, mutfakla uğraşıyordu. Hatta içeri girdiğimde elinde kettle, ovmaya uğraşıyordu. Bütün dolapları aşağı indirmiş. Dip köşe temizlemiş. İçindekileri yıkamış... Dedim "Sen ne yaptın? Bu kadar ayrıntıya ne gerek vardı?"
Ve bilin tepkim ne oldu??? Hem mutluluktan hem kadına üzüldüğümden ağlamaya başladım :))))) İşin komik olanı kadıncağız elimi tutup "Kızım benim sana, senin bana ihtiyacımız var, ne var bunda" diye beni teselli etmeye çalıştı :))) Var mı böyle komik bir durum?!?!?
Sonrasında ben yine attım kendimi sokaklara... Plajda gölgede mis gibi amele yanığımı olup eve geri döndüm. Ama döndüğümde evim mis gibiydi, bendeki huzur ve mutluluk ta cabası... Büyük sevap işledin Feriha abla, Allah senden bin kere razı olsuunnn !!!! :)))
15 Haziran 2009 Pazartesi
14 Haziran 2009 Pazar
DiDo in da PLaJ
Lokal OUT, Plaj IN !!!
Ayrıca keşfettim ki kafamı oyalayıp kendimi dışarlara attığım sürece gayet iyiyim, bulantılar hafifliyor. Ama hele bir evde oturayım, öğürtüler, istifralar alıp başını gidiyor. O yüzden karar verdim evde oturmak yok!! Deniz, kum, güneş beni bekler...
Denize gireceğim, şezlonguma uzanıp kitabımı okuyup, müziğimi dinleyeceğim... Hem bedenimi, hem kafamı dinlendireceğim... Bu arada merak etmeyin, doktor yüzmeye izin verdi. Hem bebeği hem de seni rahatlatır dedi. Tabi üşütmemek ve çıkınca hemen üzerimize kuru birşeyler geçirmek şartıyla...
Bu arada fotoğraftaki minik hanım Zeynep. Kendileri 3 yaşında. Oyuncak gemilere kum doldurduktan sonra, ellerimizi ketçaba bulayarak patates kızartması yemeye çalışır haldeyiz...
Anlayacağınız provalara çoktan başladım ;)))
Sanırım meşakkatli ama bir o kadar da eğlenceli
günler beni bekliyor...
12 Haziran 2009 Cuma
İlk Fotoğrafımız...
Dün 9. haftamızı doldurduk ve ikinci doktor kontrolümüze gittik... Çok şükür herşey yolunda gidiyor.
Doktorumuzun kapısında beklerken nasıl heyecanlandım anlatamam. Neyse ki destekçilerim yanımdaydı :) Sonra içeri kalabalık bir giriş yaptık. (Normalde Çağrı kontrole gelemeyecekti. Sağolsun Ayşecik benimle gelecekti. Ama Çağrı son anda 'Çocuğumu görcem ben' diye müdürüne postayı koyunca o da katıldı aramıza :) ) Sonra muayene odasına geçtik.. Doktor ultrasonu karnıma dokundurduğu gibi minnoşun kalp atışlarını dinlemeye başladık. O kadar hızlı atıyor ki kalbi ve o kadar güzel bir andı ki o an anlatamam... Hepinizin orada olmanızı çok isterdim...
Sonra yukarıdaki ilk ultrason görüntmüzü aldık. Daha çok küçük olduğu için pek net değil :) Eğer dikkatli bakarsanız kesenin içinde iki artı işareti var. İşte o işaretlerin arasındaki gri bölge benim minik pırtavım :)) Şu an boyu 22 mm :) 14 Ocak'ta tam 40 haftayı dolduruyoruz. Ama doktorumuz doğumun 15 günlük öne doğru bir oynama yapabileceğini söyledi. Ben de karar verdim 2010'nun ilk bebeğini doğurucam :P
Tahlillerimiz de gayet güzel çıktı. Kan sayımım normal. Hepatite karşı korumam varmış. İdrar da da enfeksiyon çıkmadı. 20- 25 gün sonra yine kontrole bekliyor doktorumuz bizi...
Nolur dua edin arkadaşlar, sonuna kadar herşey böyle yolunda gitsin...
10 Haziran 2009 Çarşamba
Son Durum
Bu arada yarın 9. haftamız bitiyor ve ayrıca kontrole gideceğiz. Bize dua edin herşey yolunda olsun. Tüm ayrıntılarla ve inşallah ilk fotografımızla yarın buradayız ;)
3 Haziran 2009 Çarşamba
Tatlı Yiyelim Tatlı Konuşalım...
Malzemeler
- 2 yumurta ( akları sarıları ayrılır)
- 1 paket margarin ( oda sıcaklığında, yumuşamış )
- 3,5 su bardağı un
- 1 su bardağı pudra şekeri
- 1 paket kabartma tozu
- 1 çay bardağı hindistan cevizi
Yapılışı
Hamur yoğuracağımız kaba yumuşamış margarini, pudra şekerini, yumurta sarılarını ekleyip karışımı, krem haline gelene dek yoğuralım.
Unu, kabartma tozunu, hindistan cevizini katıp özlü bir hamur yoğuralım.
Hamurdan ceviz iriliğinde parçalar koparıp yuvarlak şekiller verelim.
Bir kaseye çırpılmış yumurta akını, diğer kaseye ise bir miktar hindistan cevizini koyalım. Hazırladığımız hamurların bir yüzünü yumurta akına daha sonra hindistan cevizine batırıp çıkartalım.
Yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisine hamurları dizip, önceden ısıtılmış 180 derece ısılı fırında üzerleri beyaz kalacak şekilde pişirelim.
İrmik Tatlısı
Malzemeler
- 10 kaşık şeker
- 9 kaşık irmik
- 1 litre süt
- 1 paket kakaolu bisküvi
- Yarım su bardağı ceviz içi
- 2 adet Muz
- 1 kasik tarçin
Yapılışı
İrmik,süt,şeker kaynayana kadar karıştırarak pişirilir.(öbek öbek delikler oluşur. O zaman pişmiş demektir.) Ocaktan alınır, içine vanilyası karıştırılır.
Pişen muhallebinin yarısı önceden hafif ıslattığımız bir dikdörtgen borcam tepsiye dökülür.
Üzerine önce bisküviler, sonra muzlar dizilir.Daha sonrada ceviz serpilir.( bir avuç kadar cevizi üzeri için ayır)
Kalan muhallebi üzerine dökülür.
Kalan bisküviler ya havanda dövülür.Yada rondadan geçirilir.
Tarçın ve ceviz, bu karışım ile harmanlanır ve sıcak tatlının üzerine serpilir.
Bir tepsi ile üzerini kapatarak dışarıda soğumaya bırakılır.
Son olarakta üzerine streç folyo ile kapatıp buzdolabında en az 3 saat bekledikten sonra servis yapabilirsiniz.
Oraletli Pasta
Malzemeler
Beyaz Muhallebi
- 4 su bardağı süt
- 1 su bardağı nişasta
- 1 su bardağı şeker
- 1 paket kare kakaolu bisküvi
Oraletli Muhallebi
- 4 su bardağı süt
- 1 su bardağı nişasta
- 1,5 su bardağı şeker
- 1 paket arzuya göre Tang
Yapılışı
Beyaz muhallebinin tüm malzemeleri bir tencereye konur, pişirilir.
Sıcakken tepsiye önce beyaz muhallebi dökülür
Diğer bir tencereye de oraletli malzeme konur, pişirilir.
Beyaz muhallebinin yüzeyini kapatacak şekilde kakaolu büsküvi döşenir, üzerine hemen oraletli muhallebi konur.
Soğuduktan sonra birkaç saatte dolapta bırakılır, dilimlere bölünerek servis yapılır.
Üzerini istediğiniz gibi süsleyebilirsiniz.
AFİYET BAL ŞEKER OLSUN ;)
Biz ÇOOOK Şanslıyız ;)
Neyse gelelim esas meseleye...Ben şu anda çok mutluyum ( hatta biraz da duygusal ) :) Biraz önce oturdum düşündüm ve çok şanslı olduğuma, dolayısıyla bebeğimin de çok şanslı olduğuna karar verdim. Daha hamile olduğumu duyduğunuz ilk günden beri beni hiç yalnız bırakmadınız. Bu insana o kadar moral veriyor ki ve bu dönemde insanın o morale o kadar çok ihtiyacı oluyor ki... Bir kere arayıp "nasılsın?" diye sormanız bile yeterken siz bununla kalmadınız. Daha yolun başında, bloglar, hamilelikte yoga kitapları, filmler, çatlak kremleri , çocuk bakımı notları, evime tencere tencere yemekler...Anneanne desen çocuğa şimdiden örgü yelek koleksiyonu hazırlamada kararlı :)) Bu çocuk sizin yüzünüzden çok şımarık olacak heberiniz olsun ;)
Çok klasik olacak ama ne kadar uzak olsak ta yanımda olduğunuzu bilmek çok güzel...Çooook seviyorum hepinizi...
30 Mayıs 2009 Cumartesi
Ana Gibi Yar, Lokal Gibi Diyar Olmaz...
Sağda solda 'İyiyim, iyiyim, bişeyim yok, midem bulanmıyor, her işimi yapıyorum, yiyorum, içiyorum' diye gezinirsen olacağı buydu... Kendi kendime nazarım deydi valla...
İki gündür mutfaktan içeri adım atmak, buzdolabını açmak işkence gibi geliyor. Buzdolabı açılınca resmen kokuyor. Gerçi yine bulantım var diyemem ama yiyeceklerle karşı karşıya gelince, hele bişey hazırlamam gerekince mide dolaylarımı tuhaf bir his kaplıyor. Hele hele süt ve süt ürünlerini değil görmeye, düşünmeye bile tahammülüm yok ki, şu an en çok yiyip içmem gereken şeyler onlar... Her gören ' Günde 1 litre süt iç' diyor. Ben de oldu canım, bu aralar görürsem söylerim diyorum... Dün markete alışverişe gittik, süt reyonundan öğüre öğüre geçtim.
Eve geldik, aldıklarımızı dolaba yerleştireyim dedim, dolabı açtım ve karşımda yine sütler...Al sana bir öğürtü daha... Yoğurt yiyordum, o da gitmiyor artık. Sadece tuzlu beyaz peynir ve ayrana tahammül edebiliyorum. Zaten nerde tuzlu ve ekşi bir şey var ben orada... Normalde tatlı ve çikolataya bayılan ben şu anda onları da pek görmek istemiyorum...
İşin özeti yemek hazırlamak işkence... Canımın istediği şeyleri yeme anı süper... Yemek sonrası ise sana kalan taş gibi bir mide...Elinde sodalarla gez dur...
Şimdi diyeceksiniz Nevinciim gelsin diye...Size hep diyorum şanslısınız kardeşiniz yok diye:))) Hepiniz ya küçük kardeşsiniz , ya da kardeşiniz yok. Bir ben ablayım len aranızda... Su an anladım bunu ve değişik analizler canlanıverdi beynimde :)) İşte benim sevimli , küçük teyze adayı kardeşimin son final dönemi olduğu ve sonrasında ev taşıyacağı için Nevinciim onun yanında olacak bir süre... Ama dur, ama dur sonrası da var bu işin, elbet acısını çıkaracağım ;)
Dolayısıyla annemin kanatları altına giremediğim için ben de atıyorum kendimi lokale...Artık benim de bir süre favori mekanım LoKaL.. Ne varsa burada... Gel vatandaş geeel!!! Kahvaltı, ızgara, çorba, salata, mantı, pide, lahmacun, meze, kola, rakı, bira, çerez, bahçe, çiçek, böcek, süs havuzu, gün, dedikodu, entrika...
Herkesi bekliyoruz ;))))
Ps: Konuyla ilgili biraz da bilgilenelim ;)